ŞU 20 TEMMUZ MESELESİ
Nevşehir’in gelişmesi her döneminde farklı olmuştur. 1584 yılı kayıtlarında Ürgüp kazasına bağlı Muşkara köyü olarak 185 hane görünürken, 1720’lu yıllarda dönemin konjonktürüne bağlı olarak 18 haneye düşmüştü. Damat İbrahim Paşa, o dönemde Sultan 3. Ahmet’in damadı unvanıyla, sıfatının verdiği sihirli çubuk sayesinde Muşkara’yı Nevşehir adıyla kısa zaman içerisinde nüfusunu on binler seviyesine çıkarıyordu. Sonrasında, yerleşenlere tanınan imtiyazlar sayesinde her milletten ve dinden insanın harman olduğu kozmopolit bir şehir haline gelen Nevşehir, 1900lü yılların başına gelindiğinde bölgede eğitim, ticaret, tarım ve siyasi anlamında önemli bir merkez haline gelmişti.
Cumhuriyet’in ilanından sonra da gerek ekonomik gerekse sosyal alanda önemli gelişmelere sahne olan Nevşehir kazası, 1950li yıllara kadar adeta diğer illerin ve kazaların gölgesinde kaldı. Belki de bu yüzden il olduktan sonra bile 2000’li yıllara kadar hep “büyük bir köy” söylemine maruz kaldı.
Cumhuriyet döneminde pek çok vilayet ilçeye döndürülürken, çoğu ilçeye de il statüsü verildi. Buna sebep hemen her yerde farklıydı.
Önce 71 il ile başlayan serüven, 1924 yılında Artvin, Kars ve Ardahan’ın il yapılmasıyla 74 olarak devam etti. Hemen akabinde 1926 yılında ise Üsküdar, Beyoğlu, Çatalca, Gelibolu, Muş, Dersim, Siverek, Ergani, Kozan ve Ardahan ilçeye dönüştürüldü. Böylece il sayısı da 74 ten 65e inmiş oldu.
Hemen her ilin ya da ilçenin serüveni farklı farklıydı demiştik ya örneğin;
* Şeyh Sait isyanından sonra Bingöl ilinin merkezi olan Genç, ilçeye çevrilmişti.
* 1927 yılında Ağrı isyanları sonucunda “Doğubayazıt” ili ilçe yapılmış, önceden ilçesi durumunda olan “Kara köse” yani “Ağrı” il yapılarak Doğubayazıt oraya bağlanmıştı.
* 1933te il durumunda olan Aksaray, Osmaniye(Cebelibereket),Artvin, Şebinkarahisar, Hakkâri ilçe oldu.
* Mersin ve Silifke ayrı ayrı iller iken birleştirilerek “İçel” adıyla yeni bir il kuruldu.
* 1936da Artvin, Dersim ve Hakkâri tekrar il oldu ama aynı yıl Dersim’in adı Tunceli olarak değiştirildi.
* 1939 yılında Hatay 63. İlimiz olarak Anavatan’a katıldı.
Uzun bir aradan sonra;
*1953 Yılında Uşak il oldu ve Kırşehir İlçeye dönüştürüldü *1954te Adıyaman, Sakarya, Nevşehir ilçeleri il yapıldı. Adıyaman’ın il oluş serüveni de Kırşehir-Nevşehir meselesi ile benzerlik arz eder. Buna sebep Malatya ilinden koparılan Adıyaman ilçesi İl olarak ilan edilmiştir.
*1 Temmuz 1957de Kırşehir yine Adnan Menderes hükümeti tarafından il yapıldı.
Bu konuya ek olarak eklemem gerekir ki;
“ Kırşehir, Osman Bölükbaşı’yı tekrar Cumhuriyetçi Millet Partisinden milletvekili seçtiği için cezalandırılmış ve ilçe yapılmıştır” deniyor. İlaveten Adnan Menderes konuyla ilgili mecliste “Türkiye’nin hiç bir vilayetinde yüzde 3 ten fazla oy alamayan bir partiye mensup milletvekilini iki seçimde de seçen Kırşehir’in bir içtimai ve siyasi bünye itibarıyla anormallik göstermekte olduğunu inkar etmek mümkün değildir. Evet, biz açık konuşuruz” şeklinde beyan etmiş ve Osman Bölükbaşı’da cevaben “Vilayeti kaldırdınız bizi de kaldırın da zulmünüz tamam olsun” demiştir. Kitabın ilerleyen sayfalarında okuyacağınız üzere uzun ve sert tartışmaların ardından Nevşehir il, Kırşehir’de Nevşehir’e bağlı bir ilçe haline getirilmiştir. Hatta bununla da kalmamış bu durum Kırşehir ve Nevşehir’i karşı karşıya getirmiştir. Nevşehir il yapıldıktan sonra halk Ankara’ya gitmek için Kırşehir’den geçerken zaman zaman da Kırşehirlilerin saldırısına uğramış, bu nedenle de Nevşehirli halk Ankara’ya giderken yolunu değiştirmek zorunda kalmıştır. İl olunca Nevşehir’e bağlanan Avanos ve Hacıbektaş ilçelerinde vatandaşlar yeni doğan çocuklarının kimliklerine Nevşehir adı yazılmasını istememişler ve Nevşehir nüfusuna kayıt ettirmemişlerdi. Kırşehirli vatandaşlardan da bu karar üzerine memleketini terk ederek komşu illere göç etme karar alanlar olmuştu. Kırşehirli birçok esnaf da ilçe olmasının ardından kararı protesto etmişler, dükkânlarını kapatmışlar ve uzun süre de açmamışlardır. Bununla da yetinmeyerek onlar da yeni doğan çocuklarını çevre illerin nüfuslarına kaydetmişlerdir. Nevşehir il olunca gönlü hala eski ili Kırşehir’de kalan bazı ilçe vatandaşları ilgili makamlara teessürlerini belirten telgraflar çekmişler. Kırşehir, birkaç yıl sonra yeniden il statüsüne kavuşunca da çok geniş çaplı bir kutlama yapılmış öyle ki kutlamaya katılanların yemek hizmetleri Kayseri’den bir lokanta ile anlaşılarak karşılanmıştı.”
İl olma hikayemizin kısa bir özetiydi bu. Osman Aytekin ile birlikte hazırladığımız detaylı, içeriği yoğun bir çalışma elimizde kitap haline gelme noktasında bekliyor. Bu sene yetişmedi ama belki seneye bir başucu kitabı olarak çıkarırız.
Sağlıkla ve sevgiyle kalınız.